1-31 Mart Kolon Kanseri Farkındalık Ayı
08 Nisan 2022

Kalın Bağırsak Kanseri (Kolorektal Kanser)

Sindirim sistemimizin son 20 cm’lik kısmı rektum, buradan ince bağırsaklara kadar olan kısmı ise kolon olarak adlandırılır. Kısmen sindirilmiş gıdalar ince bağırsaktan kolona gelir. Kolon su ve mineralleri besinden ayırır, geri kalanı anüsten atılmak üzere depolar. Yaklaşık 150 cm uzunluğundadır.  Kolon ve rektum kanserleri bu organların iç yüzeyini örten tabakayı oluşturan hücrelerden gelişir. Ülkemizde kalın bağırsak kanserleri tüm kanserler içerisinde hem kadınlarda hem de erkeklerde üçüncü sırada yer almaktadır.

Risk Faktörleri

Kalın bağırsak kanserin değiştirilebilir risk faktörleri şunlardır:

•          Aşırı kilolu veya obez olmak

•          Fiziksel olarak aktif olmamak

•          Fazla miktarda işlenmiş (sosis, salam ve benzeri) veya işlenmemiş kırmızı et (sığır, kuzu, karaciğer ve benzerleri) tüketimi

•          Sigara dahil tütün ürünlerinin kullanımı

•          Fazla alkol kullanımı

Kalın bağırsak kanserin değiştirilemez risk faktörleri şunlardır:

•          İleri yaş

•          Kişinin kalın bağırsak polipleri veya kalın bağırsak kanseri öyküsü olması

•          Kişinin inflamatuvar bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı) öyküsü olması

•          Ailede kalın bağırsak polipleri veya kalın bağırsak kanseri öyküsü

•          Kalıtsal bir sendromun olması

•          Tip 2 diyabet hastası olma

Belirtiler

Kalın bağırsak kanserlerinde en sık görülen belirtiler şunlardır;

•          Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi

•          Bağırsakta tam boşalmama hissi

•          Dışkıda kan (parlak ya da koyu kırmızı), veya dışkı renginde koyulaşma

•          Karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikayeti

•          Bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı

•          Güçsüzlük ve yorgunluk

Tanı

Diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanserleri de iyice büyüyene kadar belirti vermezler. Bu nedenle amaç, daha kanser belirti vermezken tümörü ortaya koymak olmalıdır. Belirtiler gelişmeden önce bir kişinin kanser için taranması poliplerin ve kanserin erken tanınmasında yardımcı olur. Poliplerin erkenden tanınıp çıkartılması, kalın bağırsak kanseri önleyebilir. Erken tanı konulduğunda, kalın bağırsak kanserin tedavisi daha etkin olabilir.  Bu nedenle, 50 yaş üstündeki kişiler taranmalı ve kalın bağırsak kanser için artmış riski olan kişiler ise daha erken tarama programına alınmalıdır.

Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan kişilerde henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser gelişmesi önlenebildiği gibi kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis ile yaşam süresi ve kalitesi artmaktadır.

Ülke genelinde kalın bağırsak kanser taramaları; 50-70 yaş arasında kadın ve erkek nüfusa Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) gaitada gizli kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir bir şekilde 2 yılda bir ücretsiz olarak yapılmaktadır. 50-70 yaş arasında her 10 yılda bir de kolonoskopi ile tarama önerilmektedir.

Tedavi

Kalın bağırsak kanserinde cerrahi, ilaç tedavisi (kemoterapi) ve ışın tedavisi (radyoterapi) gibi farklı tedavi seçenekleri uygulanmaktadır.

Korunma

Kalın bağırsak kanserini önlemek için atılması gereken en önemli adımlardan biri tarama olmakla birlikte aşağıdaki sağlıklı yaşam davranışlarını uygulamak da sadece kalın bağırsak kanserinden korunmada değil birçok kanserden korunmada da önemlidir:

•          Sağlıklı kiloda kalmak ve bunu sürdürmek

•          Taze meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek.

•          Posa içeriği yüksek besinlerin tüketimi artırmak. Posa içeriği en yüksek besinler sırasıyla; kuru baklagiller, tahıllar, sebze-meyvelerdir.

•          Günde 30-60 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite yapmak (tempolu yürüyüş, bisiklete binme gibi)

•          Sigara ve alkol kullanmamak